Bu haftada blog yazısı olarak Edutopia sitesinde yayınlanan bir sınıf öğretmeni tarafından yazılan sınav kaygısı hakkındaki yazıyı çevirmeyi planlamıştık ki zaten bir süredir takipte olduğumuz Korona virüsünün Türkiye’de görüldüğü açıklamasıyla birlikte hepimizin kaygı düzeyi yükseldi diye düşünüyoruz.
Yazıyı yine de paylaşmayı istedik çünkü ister sınav kaygısı, ister performans kaygısı, isterse hastalık kaygısı olsun altında yatan temel duygu kaygı. Bir sınıf öğretmeni olan Quilan O’Grady’nin sınav öncesi öğrencilerinin ve kendisinin kaygısını azaltmak için yaptığı uygulamalar aslında bu günlerde hepimize belki iyi gelebilir diyerek sizi çeviriyle baş başa bırakıyoruz.
*“Quilan O’Grady ilkokul 2. ve 3. Sınıf düzeyinde öğretmenlik yaptığı okulda öğrencilerinin bir çocuğun farklı travmalar yaşadığını bildiğini ifade ediyor. Bunun yanı sıra her sınavın hem öğrencileri hem de kendi öğretmenliği için bir değerlendirme olarak algılamanın sınıftaki baskıyı arttırdığını fark etmiş.
Öğrencilerinin sınav kaygısıyla baş etmelerine yardımcı olmak için sınıfında her gün kullandığı teknikler belirlemiş. Bunlardan ilki öğrencileri ile birlikte “Ben sınavda aldığım nottan daha değerliyim” anlamına gelen bir sınıf mottosu belirlemek olmuş.
Bunun yanı sora her sabah öğrencilerini sınıf kapısında karşılamaya başlamış. Sınıf kapısındaki selamlaşmanın öğrencilerin sınıfa ait hissetme duygularını arttırdığı ve davranış problemlerini azalttığı araştırmalar ile kanıtlanmış bir bulgu.
Her sabah ilk olarak öğrencilerin o anki duygularını paylaştıkları (ruh haline göre renk seçmek ya da farklı etkinliklerle) bir paylaşım zamanı yapmışlar. Bu paylaşımların sınıf içinde daha olumlu ve destekleyici bir iklim oluşmasında etkili olduğu belirtiyor.
Günün geri kalanında öğrencilerinin geçiş zamanlarında farklılaşan ihtiyaçlarını ve duygu hallerini anlamaya yönelik duygu kontrolleri yapmaya devam ediyor. Teneffüsten derse geçerken sınıfın hareketliliği çok yüksek ise bir nefes egzersizi ile sakinleşmelerini sağlarken, zorlu bir dersten sonra ilgini ve enerjinin düştüğünü fark ettiğinde, fiziksel hareketler, dans ya da müzik ile öğrencilerin enerjilerinin yeniden yükselmesini sağlıyor.
Tüm bu etkinliklerin amacını aslında sınav kaygısını yok etmekten çok öğrencilerin duygularını fark etmelerini ve kendi baş etme yöntemlerini kullanmalarına destek olmak olarak belirtiyor. Sakinleşme molalarının uzun vadede çocukların genel olarak baş etme becerilerini güçlendirdiğini belirtiyor.
“Öğrencilerim şimdi kaygılanmanın aslında normal ve doğal bir şey olduğu biliyorlar. Ama aynı zamanda kaygının tüm enerjilerini silip götürmesine ve performanslarını düşürmesine izin vermiyorlar. Biliyorlar ki zorlandıkları anda bir mola isteyebilirler.”
Comments are closed.