Anne-baba ve çocuk arasında bağlanma çocuğun ona bakım veren kişiyi ya da kişileri güvenli birer üs kabul edip dünyayı keşfetmesini sağlamaktadır. Bağlanma kuramına göre, bağlanma çocuğun hayatının ilk 3 senesinde gerçekleşse de, yapılan bazı araştırmalar daha sonraki yaşlarda da bağlanmanın gelişebildiği ve güçlendiğini göstermektedir. Sağlıklı bağlanma sayesinde çocukların, özgüveni desteklenmekte, kendi ayakları üzerinde durabilen ve hayata karşı hazırlıklı, duygusal yönden dengeli bireyler olmaktadırlar. Ebeveynleri çocuğun ihtiyaçlarını anlayıp, bu ihtiyaçları karşıladığında güvenli bağlanma sağlanabilir. Çocuk ve anne-babası arasında güçlü bağların oluşmasının bir yolu da oyunlardır.
Oyun çocuğun, hayatı prova etmesinin, yoğun duyguları ile baş etmesinin, ilişki kurmasının bir aracı. Ebeveynlerin evi düzenli tutması, çocuğa gerekli bakımı vermesi ve evin geçimini sağlaması gibi işleri var, çocuğun ise işi oyun oynamak. Maalesef birçok anne-baba ile yaptığımız görüşmelerde günün yoğunluğu ve stresi nedeniyle eve geldiklerinde çocuklarıyla oynamakta çok isteksiz olduklarına şahit olmaktayız. Tabi ki zaman zaman çocuklar oyunlarını yalnız oynayıp yalnız vakit geçirmeleri de gerekiyor ancak hayat yoğunluğu nedeniyle çoğu zaman çocuk ile oyun ister istemez arka planda kalıyor. Ebeveynler ile oynanacak bu oyunlar çocuğun sosyal duygusal gelişimi destekleyecek ve onun yaşam becerilerini geliştirecektir.
Bağlanma oyunları sayesinde çocuk, anne ve babasının desteğiyle, günlük stresini azaltabilecek, anne ve babası ile bağlanmasını sağlamlaştıracak ve problem çözme yöntemlerini keşfedebilecektir.
Bağlanma Oyunlarının Özellikleri:
-İnteraktif oyunlardır: Yani tüm oyuncuların aktif katılımı önemlidir.
-Oyunun içinde bolca kahkaha ve gülücük vardır. Burada önemli olan ebeveynin çocuğa gülmesi yani alay etmesinden bahsedilmemesidir. Bu oyunlarda çocuğa gülmek yoktur çocuk ile birlikte gülmek, andan keyif almak vardır.
– Bu oyunları kimin başlattığı önemli değildir. Bu oyunların yapılandırılmış, önceden planlanmış olması gerekmiyor. Bağlanma oyunlarını kimi zaman çocuk başlatabilir kimi zaman ise ebeveyn…
-Herhangi bir oyuncak gerektirmez. Sadece o anda hazır olan anne-baba ve çocuğu gerektirir. Bu anlarda televizyonun açık olmaması, ebeveynin telefonlarına bakmaması ve başka işlerle ilgilenmemesi çok önemlidir.
-Her yerde ve her zaman oynanabilirler. Bu oyunları banyoda, arabada, yolda, havuz kenarında… Kısacası her yerde oynayabilirsiniz.
-Bağlanma oyunları disiplin yöntemleri gerektirmez, çocuğa kuralları öğretme amacıyla oynanmaz.
– Bu oyunlar rekabet içermez. Rekabet içeren kutu oyunları gibi oyunları da oynamak da çocuğun gelişimine katkısı açısından önemlidir ancak bağlanma oyunları dediğimiz oyunlar rekabet içermez. Herkesin oyunlardan keyif alması asıl esastır.
– Herhangi bir kuralı yoktur. Bu oyunlarda anne-babaya ya da çocuğa zarar gelmemesi dışında bir kural yoktur.
-Belirli bir süresi yoktur bazen sadece 2 dakika sürebilir.
-Bu oyunlar olumlu enerjiyi arttırır.
– Çocuklar yetişkinlerden daha fazla dokunurlar. Dokunulmak, sarılmak onların fiziksel ihtiyaçlarındandır. Özellikle yoğun duygular yaşadıkları zaman vücutlarında bu duyguların getirdiği enerjiyi yetişkinlerden daha yoğun hissederler bu nedenle dokunma ve sarılma içeren oyunlar, çocukların yoğun duyguları ile baş etmeleri için önemli bir ilk adımdır.
– Bunun yanında, fiziksel oyunlar (içerisinde koşma, bağırma, gülme gibi unsurların olduğu) belirli hormonları daha fazla salgıladıklarını için çocuğun stres düzeyini azaltır. Oyunlarda çocuğun gülüyor olması doğru yolda olduğunu gösteren bir etmendir. Çocuğunuzla yere oturmanız, ona değil ama onunla beraber gülüyor olmanız, ona dokunmanız, duygularını adlandırmanız onunla olan güven bağınızın doğal olarak gelişmesini sağlayacaktır. Bu oyunların bir başka etkisi de çocuğun sosyal-duygusal gelişimleri desteklemektir.
Birkaç Oyun Önerisi:
-Çocuğunuzun daha keyifsiz ve belki de zorlayıcı tavırlarının yoğun olduğu bir günde; “Tamam ben anladım, senin bankandaki sarılmalar azalmış” deyin ve çocuğunuza sarılın. Sarılmanız kısa süreli olmasın, olabildiğince uzun süre sıkı sıkı çocuğunuza sarılın. Daha sonra çocuğunuz sarılmayı bırakmanızı istediğinde yavaş yavaş ayrışarak “sana sarılmayı o kadar çok seviyorum ki… bana söz ver seninle yine sarılacağız” deyin.
-Yeni kardeşi olduğunda her çocuğun zorlandığı anlar olacaktır. Kardeş kıskançlığının temelinde aslında anne-babanın zamanının ve ilgisinin azalmasının olduğunu biliyoruz. Kardeşi nedeniyle zorlandığı durumlarda; onu kovalayıp, seni yakalayacağım ve sıkı sıkı sarılacağım ve öpeceğim diye peşinden koşup ona sarılabilirsiniz. Ya da anne ve baba olarak ona kimin sarılacağı hakkında birbirinizle tartışıyor gibi yapabilirsiniz. “Yaaa ama hep sen onunla oynuyorsun”, “Ama en çok sen onunla vakit geçirebiliyorsun” gibi
-Bir diğer oyun da “çocuk tostu”. Anne ve baba iki yandan çocuğa sarılarak bir “….. (çocuğunuzun ismi) tostu” yapabilirsiniz.”
-Çocuğunuz o gün keyifsizse; Evet-Hayır oyununu oynayabilirsiniz. Çocuğunuza “Galiba bugün içinden hep hayır demek geliyor, haydi bununla ilgili bir oyun oynayalım o zaman. Ben sana EVET diyeceğim, sen de benimle aynı tonda HAYIR diyeceksin tamam mı?” deyin ve farklı ses tonları kullanarak EVET deyin. Bırakın o da dilediğince HAYIR’ı kullanabilsin.
Kaynakça:
-Solter, A.J (2013). Attachment Play: How to solve children’s behaviour problems with play, laughter, and connection. California: Shining Star Press.
-Markham, L. Playing with Your Child: Games for Connection and Emotional Intelligence. 05.Ocak .2014 tarihinde www.ahaparenting.com adlı siteden indirilmiştir
Comments are closed.