Ne kadar nazik, cömert veya aydın olursak olalım, hepimiz de öfke, kandırma ve önyargı için programlanmış ilkel sinir devreleri bulunur. Aslında diğerlerinde eleştirdiğimiz ve onaylamadığımız her olumsuz davranış ya da tutumu sergileme kapasitesi bizim beynimizde de yer almaktadır. Aşırı stresli ya da sinirli olduğumuz zaman ilkel beynimizin içgüdüleri; sakin, şefkatli ve mantıklı beyin devrelerini bastırarak bizi ele geçirir.
Andrew Newberg ile Mark Waldman bu konuda yıllarca beyin tarama araştırmaları yürütmektedirler. Zihni sakinleştiren çalışmalar, genç ya da yaşlı herkesin beyninde nezaket, empati ve dinginlik yaratan “manevi farkındalık” devrelerini güçlendirirken, aynı zamanda öfkeyi, endişeyi ve korkuyu durduran yeni bir yapılanmayı harekete geçirir.
Yakın zamanda yapılan araştırmalarla, bir ya da iki dakika boyunca “mindfulness” pratiği yapmanın bile beyinde önemli değişikliklere ortam hazırladığı keşfedildi.
Yeni reçete şöyle:
Stres seviyenizi düşürmek, performansınızı ve üretkenliğinizi arttırmak için gün boyunca birkaç kez BİR DAKİKALIK farkındalık molaları verin.
Mindfulness, okullarda da çok yararlıdır. Öğrencilere düzenli olarak Mindfulness uygulatarak, sosyal açıdan gelişmiş ve etkin bireyler yetiştirebiliriz.
Farkındalık, insan beyninin karanlık tarafını yumuşatır. Kendi hatalarımıza ve zaaflarımıza nezaket ve şefkat göstermemizi sağlar. Aynı zamanda, yaşam yolculuğunda tökezleyen başkalarını da anlayabiliriz. İnsan beyninde; karanlık ve aydınlık, iyi ve kötü, mükemmel ve kusurlu bir aradadır. Hepsini şükran ve kabulle kucaklarsak, fırtınalı bir dünyada, hayatın ezgilerinin tadını çıkarabiliriz.
Çeviri ve Düzenleme: Selmin Erk, Büşra Süer
*Yazının orijinali: https://www.facebook.com/search/top/?q=mark%20waldman%20dark%20side&epa=SEARCH_BOX
Comments are closed.