Sık sık sorulan sorulardan biridir: “Çocuğumuzu çok seversek (belki de yeni tabirle “beğen” düğmesine sık basarsak) çocuğumuz şımarır mı? Bu sorunun cevabı her zaman “Hayır”dır. Sevmek çocuğunuzu şımartmaz, zarar vermez. Aksine, sevgisini gösteren bir ebeveyne sahip olmaları dünya üzerindeki tüm çocuklar için dileyebileceğimiz bir durumdur.
Peki çocukların kendilerindeki “beğen” düğmelerine daha sık basılmasını istemeleri, (her zamankinden daha sık/yoğun bir şekilde) sizden daha çok şefkat/sevgi talep etmelerini neye işaret edebilir?
1.Tekrar bağlanma ihtiyacı: Çocuklarımız ve bizler yoğun modern dünya içinde bazen kaybolmuş hissederiz. Günler rutin tekrarlardan, çocuklarımızla olan “an”larımız ise “hadi”lerden ibaret hale gelir. İşte böyle zamanlar yoğunlukta yaşandığında, çocuklarımızın “anne/baba depoları” boşalıverir. Anne ve babalarından ilgi, tolerans, hoşgörü, gıdıklanma, kahkaha, neşe, sarılma, birlikte eğlenme kaynaklarından beslenemezlerse çocukların “anne/baba depoları” boşalmış demektir. Bu durumda da çocuklar doğal olarak ebeveynlerine yakın durmak, fiziksel olarak sarılmak, onların etraflarında gezinmek, halihazırda yapabildikleri işler için yardım ister duruma gelebilirler. Hatta bazen “Benimle oynar mısın anne?” cümlesiyle sizi oyuna davet ederken, aslında boşalan deponun kırmızı ibresidir gördüğünüz.
2.Yükselen kaygı: Çocukların hayatlarında neler olup bittiğini her zaman bilmemiz imkansızdır. Kimi çocuklar onları kaygılandıran durumlardan kelimelerini kullanarak bizleri haberdar ederler. Kimileri ise konuşmayı tercih etmeyebilir. Çocukların yaşadıkları kaygı veren durumlar da onların bize dönmelerine, temel güven duygularını tazelemek için bize ihtiyaç duymalarına neden olur. Dış dünyanın zaman zaman korku veren havasını solumakta güçlük çektiklerinde ve kaygıları yükseldiğinde, ebeveynlerin şartsız sevgilerine ait oksijeni solumak isterler. Tabiri caizse, bizim sevgimiz onların ciğerlerini tekrar doldurarak, dünyanın korkutucu havasını solumaya hazır hale getirir.
3.Yönetilemeyen güçlü duygular: Kaç yaşında olursa olsun herkes gibi çocuklar da güçlü duygular hissederler. Öfke, kıskanma, hayal kırıklığı, engellenme… Güçlü duygular çocukları karıştırır, adeta sisli bir havada yön bulmaya benzer güçlü duyguların etkisinde kalmak. Güçlü duyguların yatışması, yönetilmesi konusunda anne babanın varlığı ve yol göstericiliği için çocuk anne babasından adeta yardım ister. Sisi aralamak, sakinleşmek ve yola devam etmek için de pusula yine ebeveyndir. Anne babadan gelen “Her şey yolunda, biz senin yanındayız” mesajının iyi gelmediği çocuk var mıdır (O çocuk 40 yaşında da olsa)?
Karikatür:Natalia Sabransky
Görsel Kaynak: http://nevarneyok.com.tr/anne-olmayi-anlatan-19-hikaye-tadinda-karikatur/
Comments are closed.