Hepimizin hayatında unutamadığı en az bir film ve film kahramanı vardır. En az bir diyoruz ama eminiz ki saymaya kalksak liste uzayıp gider. Bizi etkileyen, belki biraz abartacak olursak bizi biz yapan değerleri keşfetmemize fırsat veren filmleri, çocuklarımızın sosyal duygusal gelişimlerini destekleyecek bir yöntem olarak kullanmak fikri bu nedenle bize çok güzel geliyor.
Filmler çoğu zaman hayatın bir yansıması gibidir.Aktarılan olaylar, canlandırılan karakterler bize hayatı daha net bir şekilde gösterir bazen. Yapılan seçimler, o seçimlerin sonuçları, davranışların ve düşüncelerin arkasında yatan motifler kendi hayatımızı daha iyi anlamamıza, eleştirmemize yardımcı olabilir. Kendi içinde yaşadığımız toplumu keşfetmenin ötesinde dünya yüzündeki bir çok farklı kültürü tanımamıza fırsat verir aslında. Yeter ki bir filmi sadece izlemek ile yetinmeyip üzerinde düşünelim biz de yarattığı duyguları keşfetmeye odaklanalım ve çocuklarımıza da bu alışkanlığı aktaralım.
Sınıfta bir film izlemek, filmdeki karakterlerin özellikleri, yaptıkları seçimler hakkında konuşmak, fikir üretmek, senaryoyu yeniden canlandırmak nasıl bir deneyim olurdu? Bu soruya bir yerlerde “harika oluyor, biz bunu zaten yapıyoruz” diye verilen cevaplar olduğunu biliyoruz, umut ediyoruz. Ama daha çok olsa ne iyi olurdu diye de düşünmeden edemiyoruz. Kendilerini ve çevrelerini tanıyan, tanımaya çalışan, sorgulayan, hayata hazır bireyler yetiştirmek umuduyla…
Kaynak: www.edutopia.org
Comments are closed.