Biz eskiden 23 Nisan’da okulumuzda şarkılar söyler eğlenirdik, farklı ülkelerden gelen çocukları evimizde ağırlamanın heyecanını yaşardık, dünyanın farklı ülkelerinden çocukların gösterilerini seyrederdik… Çok önemliydi hiçbir sene kaçırmazdık. Hangi ülke çocukları ne giyiyorlar, nasıl şarkılar dinliyorlar, kendi ülkelerine kültürlerine özgü dansları nasıl, hangi dilde konuşuyorlar merak ederdik? Farklılıklar hakkında bilgilenmek hoşumuza giderdi. Evde farklı dansları dener, farklı dilleri konuşmayı dener eğlenirdik…
Sonra gurur duyardık Atatürk böyle bir bayramı tüm Dünyadaki çocuklara hediye etti diye…
Şimdi yetişkin bakış açısıyla görüyoruz ki 23 Nisan çocukların sosyal duygusal gelişimleri desteklemek için çok güzel bir fırsat. Çocuklar ile beraber farklılıklar üzerine konuşmanın tam zamanı. Farklılıkların aslında kötü olmadığının ve farklılıklarımız sayesinde özel olduğumuzu vurgulamanın tam zamanı. Aynı fikir de olmasak da birbirimize saygı ve hoşgörü ile nasıl yaklaşabileceğimizi göstermenin tam zamanı. Farklı fikirlerin bir arada çok güzel bir bütünü oluşturabileceğini göstermenin tam zamanı.
Farklılıklarımız ile beraber yine de bir bütün olarak yaşasak hoş olmaz mıydı?
Comments are closed.